Sanayi devrimi adına konuşacağımız yazımıza hoş geldiniz. Oluşumu ve neler kattığı konusunda birçok detayı sizlerle paylaşacağız ve özellikle geçmiş yıllara döndüğümüz zaman arada oluşan farkları birlikte inceleyeceğiz. Sanayi devrimi, ekonomi adına atılan en büyük ve en geniş adımlardan birini oluşturmaktadır. Eğer o günlerde sanayi adına çalışmalar yapılmamış olsaydı, afrika ülkelerinden hiçbir farkımız kalmayacaktı.
Sanayi Devrimi
Sanayi devrimi, ülke ekonomisi ve kalkınması için oldukça önemli bir noktadadır. Öncelikli olarak İngiltere’de başlayan bu devrim, devamında birçok ülke içerisine de girmeyi başarmıştır. En önemli başlangıçlardan biri demir ve çeliktir. Zaten genel olarak baktığımız zaman demir ve çelik olmadan sanayi olmayacağı apaçık ortadadır.
Sanayi Devrimi Nasıl Başlamıştır?
Genel resme baktığımız zaman sanayi devrimi mecburiyetten ve ihtiyaçlardan doğmuştur diyebiliriz. Hiçbir zaman hayatımızda çelik ve demir olmadan bir noktaya ulaşamayız. Elinize aldığınız telefonun bile bu noktada etkisi çok büyüktür.
Sanayi devrimi, yukarıda da belirttiğimiz gibi belirli gereksinimlerden meydana gelmiştir. Elbette ilk başlarda her şey düşünüldüğü gibi gitmese de her ülkenin gelişimi ve katkısı, bu harekete bir çağ atlatmıştır. Nüfus artışı, sömürge, teknolojinin ilerlemesindeki hız ve buharlı makineler bu devrimin başlamasına öncülük etmiştir. Her artış bir ihtiyacı meydana getirir ve bu durum hala günümüzde devam etmektedir.
Sanayi Devrimi’nin Sonuçları
Baktığımız zaman sadece bu devrim ekonomiyi etkilemedi. Tüm insanlığı ve insanların yaşam standartlarına kadar etkin bir rol oynadı. Tamamen yenilik ve değişim hareketleri ilk olarak oluşturulan bu devrim ile başladı desek daha doğru söylemiş oluruz.
Sonuçlarına gelecek olursak;
Her çalışma ve artış aynı zamanda nüfus yoğunluğuna sebep oldu ve bu yoğunluk iş gücüne dönüştürülerek her seferinde yeni bir adım oluşturma meydana geldi. Yani her artış yeni bir çalışma oldu ve bu devrim daha büyük bir harekete yol açtı.
Sosyalizm, işçi sınıfı, kariyer, rütbe gibi oluşumlar bu devrim sonucu meydana geldi. Sadece olumlu sonuçlara bakmamak gerek. Aynı zamanda olumsuz durumlarda oluşmaya başladı ve yine en çok insanlar etkilendi. İşçi sınıfı meydana geldi ve bu sebepten ötürü yeri geldiğinde birçok karmaşa da yaşandı.
Sömürgecilik kelimesini duyduğunuz zaman öncelikle sanayi devrimini hatırlamanızı öneriyoruz. Sömürge ülkeler, yenilikçi ve gelişen ülkelere girmeye başladı ve her seferinde bir taraf bir tarafın altında ezildi. Hırsızlık ve sömürge aslında aynı noktada buluşan iki kelime ve bu devrim, bu oluşumun yolunu açtı.
Çevre sorunlarına değinmezsek olmazdı. Bir şantiye düşünün. O şantiyenin etrafında, içinde oluşan kirliliği ve fazlalığı da düşünün. O döneme döndüğümüz zaman bunlardan hiçbir farkı omadığını söyleyebiliriz. Hem kirlilik hem işgal aynı anda yaşandı.
Bilimsel olarak yapılan çalışmalar hızlandı ve bu hızlanma sırasında yeni fikirler üretilmeye başlandı. Hem olumlu hem olumsuz gelişmeler aynı anda yaşandı fakat bu durumda en baskın olan taraf bilimsel çalışmalar sayesinde geliştirilen icatlardı.
Refah artışı başladı ve insanlar günümüzün istihdam sorununu o zamanlarda yaşamaktan kurtuldu. Yeni gelişmeler yeni iş gücü demektir. Her noktada refah seviyesi yükselmeye başladı ve bu devrim insanlara, üst kademelere olumlu şekilde yansıdı.
Tüm bunların yanında insanlar kırsal alanlarda kentlere göç etmeye başladı. Bunun nedeni ise iş gücünün şehirlerde daha da artmaya başlamasıydı. O zamanlarda aileler vardı ve yine o zamanlarda da insanlar ailelerini geçindirmeye çalışıyordu.
Ailesiyle birlikte kente göç eden birinin çocuklarının dahi çalışması durumu net olarak bizlere göstermektedir. Göç artınca nüfus arttı. Nüfus artınca iş arttı ve her şey birbiri ile bağlantılı bir şekilde ilerleme kaydetti.
Kötü bir yanı varsa her seferinde normal işçilerin yanında çocuk işçilerinde sayısı artmaya başladı. Haliyle beraberinde komunizm, sosyalizm gibi oluşumlar meydana geldi ve iç karışıklıklar da yaşandı. Köylerden kente göç eden insanlar bu göçlerinin beraberinde tarlalarını ve topraklarını da kaybetmeye başladı. Yapılaşma artmaya başladıkça arazilere yayılma ve istila daha da büyüme başladı. O zamanlarda dahi birçok tarım alanı yok oldu ve insanlar köylerinde aç sefil durumda kaldı.
Genel olarak baktığımız zaman bu devrim hem olumlu hem de olumsuz olarak birçok konuda yansıma gösterdi.